Akalazya hastalığı, yemek borusu kaslarını kontrol eden sinirlerin zedelenmesi sonucu ortaya çıkan ve kendini yutma güçlüğü şeklinde gösteren bir hastalıktır. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmemektedir.
Yemek borusu yutak ile mide arasında yer alan ve her iki ucu kapalı olan tüp şeklinde bir organdır. Yemek borusunun en dışında uzunlamasına, bunun altında ise halka şekilde kaslar bulunmaktadır. Bu iki kas tabakası arasında ise kasların çalışmasını kontrol eden sinir hücreleri bulunur. Yemek borusunun iç yüzeyi ise mukoza denilen bir tabaka ile döşelidir. Normalde yemek borusunun üst ve alt ucunda bulunan kapaklar kapalı ve yemek borusunun içi ise boştur. Lokma yutulduğu zaman üst ve alt uçtaki kapaklar otomatik olarak açılır. Lokma yemek borusunun içerisine girdikten sonra yer çekiminin de etkisiyle mideye doğru ilerlemeye başlar. Lokmanın aşağıya doğru ilerlemesine yardımcı olmak için, lokmanın hemen üzerinde bulunan kaslarda bir kasılma başlar. Bu kasılma halkası aşağı doğru ilerleyerek önündeki lokmayı mideye doğru sürükler.
Akalazya hastalığında yemek borusundaki kasları kontrol eden sinirlerde nedeni bilinmeyen bir zedelenme meydana gelir. Sinir kontrolü olmayan kaslarda zamanla hipertrofi adı verilen bir kalınlaşma görülür. Yemek borusu duvarında ve alt uçtaki kapakta bulunan kasların kalınlığının normalin 2-3 katına ulaşabilir. Bu durum nedeniyle alt uçtaki kapak hem yutma sırasında gevşeyemediği için hem de kas kalınlığı aşırı derecede arttığı için lokmaların geçişine izin vermez. Lokmalar yemek borusundan mideye geçemez ve yemek borusunda birikmeye başlar. Hasta bu sırada takılma hissi ve yutma güçlüğü hisseder. Yemek borusunda biriken gıdalar ancak belli bir ağırlığa ulaşıp basınç oluşturduğunda kapağı açarak mideye geçebilir.
Akalazya hastalığının belirtileri yavaş yavaş ortaya çıkar. Yutma güçlüğü (disfaji) akalazya hastalığının en önemli belirtisidir. Hasta hem katı ve hem de sıvı gıdaları yutmada güçlük çeker. Regürjitasyon yani mideye geçemeyip yemek borusunda birikmiş gıda artıklarının geriye ağıza doğru gelmesi ikinci en sık görülen belirtidir. Bu durum reflü hastalığı ile karıştırılabilir. Regürjitasyon gece olursa geri kaçan gıda artıkları nefes borusunu tıkayabilir. Göğüs ağrısı akalazyada sık görülen bir başka belirtidir. Akalazyalı hastalar genellikle yavaş yemek yerler. Yanlarında genellikle su bulundururlar ve lokmaların arkasından hemen su içerler.
Yutma güçlüğü olan hastalarda akalazya da akla getirilmelidir.
Endoskopi: Yutma güçlüğü olan tüm hastalarda endoskopi yapılmalıdır. Akalazya, yemek borusu kanseri, mide kanseri ve yemek borusu darlıkları gibi yutma güçlüğü yapan hastalıkların tanısında endoskopi çok önemli bir tetkiktir.
Baryumlu Özofagus Grafisi: Akalazya tanısında değerli bir tanı yöntemdir. Yemek borusu genişlemiş olarak görülür. Ancak erken dönemdeki hastalarda yemek borusu henüz genişlememişse tanı da yanılmalar olabilir.
Özofagus Manometrisi: Yemek borusunun yutma sırasındaki kasılma hareketlerinin manometri adı verilen bir cihaz ile incelenmesi işlemidir. Kapakların gevşeyip kasılması gözlenebilir. Manometride yemek borusu kaslarındaki kasılma bozuklukları ve yutma sırasında alttaki kapağın açılmadığı rahatça görülebilir.
Şikayetlerin çok ciddi olmadığı hastalarda kalsiyum kanal blokeri (Nifedipin) ya da nitrat (İsosorbid dinitrat) faydalı olabilir. Ancak akalazyada ilaç tedavisinin etkinliği geçicidir. Kullanılan ilaçların faydaları olduğu gibi yan etkileri de fazladır. Diğer tedavi yöntemleri uygulanıncaya kadar geçici olarak kullanılabilirler.
Botox enjeksiyonu endoskop ile yapılan bir tedavidir. Endokop ile girilir ve yutma sırasında açılmayan alt kapağa endoskop kanalından geçen bir iğne ile botox enjekte edilir. Botox kapaktaki kasları felç ederek kasılmasını önler. Ancak bu etki geçicidir ve etkisi 6-12 ay kadar sürer.
balon dilatasyonunda amaç, yutmaya karşı engel olan alt kapak kasının inceltilmesi ya da tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Özel bir balon alt kapağın içerisinde aniden şişirilerek kas lifleri koparılmaya çalışılır. Ancak zaman içerisinde başlangıçta tedaviye iyi cevap veren hastaların yaklaşık üçte birinde yutma güçlüğü tekrarlar. Bu yüzden ihtiyaç oldukça balon dilastasyonu tekrarlanabilir.
İki kez endoskopik balon dilatasyonu yapıldığı halde yeterli cevap alınamıyorsa, bu hastalara cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Cerrahi tedavinin etkinliği balon dilatasyonu tedavisine göre daha yüksektir. Myotomi açık ya da laparoskopik (kapalı) olarak yapılabilir. Ameliyat öncesinde intraözofagial manometrinin mutlaka yapılması gerekir. İşlem sırasında, ameliyat sonrası gelişebilecek gastroözofagial reflüye engel olmak için genellikle Nissen fundoplikasyonu gibi bir antireflü işlem yapılır..